Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılımıyla “Filistin İstişare Toplantısı” gerçekleştirildi
ANKARA – “Filistin İstişare Toplantısı”, Diyanet İşleri Başkanlığı himayesinde Sivil Toplum Kuruluşları ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Bilal Erdoğan ve çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşunun katılımıyla gerçekleştirildi. liderler.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sonrasında bölgede etkilenen sivillerin ve hayatın normale dönmesi için neler yapılabileceğinin tartışıldığı “Filistin İstişare Toplantısı”, Diyanet İşleri Başkanlığı ev sahipliğinde 54 Sivil Toplum Kuruluşunun katılımıyla gerçekleştirildi. İşler.
“Bu noktada tek çözüm ümmetin bir araya gelerek zulmün ve işgalin önüne geçmesidir.”
Toplantıda bir açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Kudüs bizi birliğe, her alanda birlikte çalışmaya davet ediyor. Bu nedenle tüm İslam alemindeki mümin kalpleri birleştirecek çalışmalara hız vermeliyiz. Kudüs bilincini güçlendirmeliyiz. Kudüs özgürleşene kadar hiçbir çalışmanın yeterli olmadığını bilmeliyiz.” O değil. Yıllardır yaşananlar bize bir kez daha gösterdi ki, İslam ümmeti somut ve kararlı adımlar atıp ortak dava haline gelmedikçe Filistin işgalden kurtulamaz. Bu noktada tek çözüm ümmetin bir araya gelerek zulmün ve işgalin önüne geçmesidir. İslam coğrafyası olarak güçlerimizi birleştirdiğimizde, bu gücün farkına vardığımızda ve kendimize güvendiğimizde aşamayacağımız hiçbir sorun yoktur. Siyonistler ve Yahudiler olduğu gibi Siyonist Hıristiyanlar da vardır. Siyonist Hıristiyan olan Evanjelistler terör örgütlerini desteklemektedir. Dün olduğu gibi bugün de haklının, haklının, mazlumun yanında olmaya, zalimin karşısında durmaya devam edeceğiz. Mazlumlara umut olmaya devam edeceğiz. Tüm kurum ve kuruluşlarımız ile vakıflarımız, derneklerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız büyük bir özveri ve hassasiyetle çalışmaktadır. Varlığınız bunun kanıtıdır. İslam coğrafyasının dört bir yanından çeşitli sivil toplum kuruluşları, zulme karşı durmak ve mazlumların yaralarını sarmak için büyük çaba harcıyor. Bu bağlamda işgalci terör devletine, katil sürüsüne karşı İslam dünyası dışından çok sayıda sivil toplum örgütünün, vicdanlı insanın, Yahudi, Hıristiyan ve farklı din mensubunun, akademisyen, aktivist, sanatçı ve siyasetçinin tepki göstermesi ümit ediliyor. Barbarlığa ve teröre karşı durun, Filistinli mazlumların yanında olun. “Ve bu tatmin edici” dedi.
“Türkiye’deki güvenlik güçlerimizi ve kolluk güçlerimizi zor durumda bırakmanın bir anlamı olmadığını özellikle vurgulamak isterim.”
Bilal Erdoğan, Filistin’e gitmek için Türkiye’den herhangi bir güvenlik gücüne gerek olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
“Özellikle vurgulamak isterim ki, Türkiye’de güvenlik güçlerimizi ve kolluk güçlerimizi zor durumda bırakmaya gerek yok. Doğal olarak uluslararası ilişkileri de zayıf. Sivil toplum kuruluşlarımızdan başlayarak şunu söylemek istiyorum. Türkiye’de yani benim de üyesi olduğum sivil toplum kuruluşlarında şunu söylemek isterim ki, sadece Müslüman dünyasında değil, Müslüman dünyası dışında da bazı sivil toplum gruplarıyla daha güçlü bağlantılarımız olsaydı, 7 Ekim’den sonra bazı şeyleri yapmaya teşvik edebiliriz, yönlendirebiliriz, bakın bazı şeyler için hiçbir zaman geç değildir, tabi ki bir an önce bitmesini istiyoruz, Türkiye’de Filistin davasına destek vermek halkın desteklediği bir harekettir. Dini kesimlerin ötesinde, toplumun her kesiminden, bu boykot hareketinin yaygınlaşması için de çaba göstermeliyiz. Değerli Diyanet İşleri Başkanımıza, pazartesi günü yaptığı uluslararası toplantıda da teşekkür ediyoruz. Kendilerine teşekkür ediyorum. Davetleri, çabaları ve bizi bugün bir araya getirdikleri için. Umarım ortak çalışma kültürümüzle birlikte çalışırken kendi markamızı öne çıkarmaya çalışmamalıyız. “Hedefe ulaşmaya ve ortak faydaya ulaşmaya çalışmalıyız” dedi.
